Mine Gezgin, Öğrenci, Moleküler Genetik, Michigan State University


24 Ağustos 2017 Mine Gezgin, Öğrenci, Moleküler Genetik, Michigan State University

Eminim ki üniversite dönemi çoğu insanın yaşamında önemli bir yere sahiptir. Fakat benim için üniversite, daha da önemlisi Amerika’da geçirdiğim üniversite hayatı, şu zamana kadar edindiğim deneyimlerin dönüm noktasını oluşturuyor. Bana yeni kültürler öğreten, tek başıma ayaklarımın üzerinde durmamı sağlayan, hayata bakış açımı değiştiren, hayatı öğreten ve belki de öğretmeye devam edecek olan en güzel yıllarımı burada yaşadığımı düşünüyorum.

Michigan State’ e öğrenim görmeye geldiğim ilk zamanlarda, Amerika’ya dair pek bir fikrim yoktu. Tek hissettiğim yeni bir hayata adım atmanın, aile ve arkadaşlarımdan uzak bir yerde tek başına olmanın verdiği endişe ve yalnızlık duygusuydu. Böylesine büyük bir değişikliğe pek de hazır olmadığımı hissediyordum. İnanması çok garip ama bu hislerim bir hafta içinde yerini bambaşka mutlu anlara bıraktı. Yeni insanlarla tanışmak, onların hikâyelerini dinlemek, aslında az çok hepimizin aynı şeyleri deneyimlediğini görmek bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı. Zaman geçtikçe hayata karşı sorumluluklarımızı öğrendik.

Kurulu bir düzenin içinde yaşamak her zaman iyi hissettirir; çünkü konfor alanımızdan çıkmak çok zordur. Fakat kendi çabanız ve özverinizle çok farklı bir yerde kendiniz için yeni bir düzen kurmanın verdiği heyecanın tadını hiçbir zaman unutamazsınız. Bu heyecanı yaşamak hayattaki en büyük şanslardan bir tanesi bana göre. Amerika’ya gitmek ilk başta korkutucuydu, fakat hayatımdaki en büyük ‘iyi ki’ lerimden bir tanesi.